Kilo alıp vermede etkin hormonlar nelerdir sorusunun cevabını alabilmek için yediğimiz besinleri bir yolculuğa çıkarmak istiyorum. Yolculuk rotamız mide-barsak-beyin üçgeni. Arada çok kısa pankreasa da uğrayacağız.
Bir süredir yemek yemediğimizi ve midemizin boş kaldığını düşünelim. Bu sırada noluyor? Mideden Ghrelin hormonu salgılanıyor. Ghrelin beyinin hipotalamus denilen bölgesini etkiliyor. Orada açlık ve tokluk merkezi bulunmakta. Buralardan açlık ve tokluk hissini sağlayan hormonlar salgılanıyor ve bunlar birbiriyle denge halinde.
Mide boşken ve midenin asit salgısı artmışken Ghrelin salgısı oluyor ve Ghrelin açlık merkezinden salınan hormonları aktifleştirip, tokluk merkezinden salgılanan hormonları baskılıyor. Yani başka bir deyişle kendimizi kurt gibi aç hissediyoruz. Şimdi lokmayı ağzımıza attığımızı düşünelim. Çiğnedik, küçük parçalara bölündü ve midemize girdi. Noluyor? Midemiz dolmaya başlıyor. Midenin giriş ve çıkışında iki daralan yeri vardır ve bu yerler kapak görevi görür. Bu kapaklar sayesinde besinler mideyi kolaylıkla terk etmez. Böylece mide asidine maruz kalarak küçük parçalara ayrılır ve sindirilebilir hale gelir.
Midenin dolmaya başlamasıyla Ghrelin salgısı duruyor ve aynı bölgeden Obestatin adı verilen hormon salgılanmaya başlıyor. Obestatin de beyinde hipotalamusu etkiliyor ancak Ghreline göre tam ters etkili. Yani açlık merkezini baskılayıp, tokluk merkezini aktifleştiriyor. Sonuçta kendimizi tok hissediyoruz. Besinler midede ne kadar uzun kalırsa Obestatin o kadar çok salgılanıyor ve daha uzun süre tok hissediyoruz.
Her besin midede eşit sürede mi kalıyor? Hayır değil. Bir besin ne kadar rafineri ise yani fabrikada öğütülerek mideye geldiyse, zaten küçük parçalar halinde olduğu için midede kalış süresi daha kısa oluyor. Dolayısıyla Obestatin salgısı daha az, Ghrelin salgısı daha fazla oluyor. Çabucak acıkıyoruz ve tekrar birşeyler yemek istiyoruz. Başka bir deyişle, şeker ve un mideyi çok hızlı terk ediyor. Oysa pancar veya buğday yemiş olsaydık onların küçük parçalara ayrılması daha fazla zaman alacaktı ve biz daha uzun süre tok kalacaktık. Yani lifli ve posalı gıdalar bizi daha uzun süre tok tutuyor.
Mideden sonra ne oluyor, besinler ince barsaklara geliyor. Buradan GLP-1 hormonu salgılanıyor. Bu bizi tok hissettiren bir hormon. Nasıl mı? Şöyle; GLP-1 direkt hipotalamusa etkiyle tokluk merkezini aktifleştiriyor, açlık merkezini de baskılıyor. Ayrıca mideyi etkileyip, mide boşalmasının yavaşlamasını sağlıyor. Böylece Ghrelin salgısı duruyor, Obestatin salgısı aktif kalıyor. Sonuç, GLP-1 sayesinde iştahımız kontrol altına alınıyor, kolayca acıkmıyoruz, tok hissediyoruz ve doymuş oluyoruz.
Yolculuğumuzun pankreas, insülin, leptin kısmı kaldı. Onu da ikinci videomda size açıklayacağım.
Kilo yönetiminiz için hekiminize başvurmayı unutmayınız.